Tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 95. yıldönümüne ulaşmış olmakla, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutlamanın sevinç ve coşkusunu yaşıyoruz. Bu çok özel gün, geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza, gençlerimize, ülkemize ve milletimize kutlu olsun.
Bu mutlu günde hep birlikte o günlerin şartlarına bir bakmak isterim. O günler, Yedi düvelden saldıran karanlık güçlere karşı, gençlerinin birçoğunu, başta 93 Harbi olmak üzere, Trablusgarp’ta, Balkan Harpleri’nde, Dimetoka’da, Kafkasya’da, Sina’da, Filistin’de, Irak’ta, Hicaz’da, Yemen’de, Çanakkale’de, İran’da, Galiçya’da ve Makedonya’da kaybedildiği, kadın, çocuk, ihtiyar ve sakatların oranının yüksek olduğu, yoksul düşüldüğü, ayağına giyecek çorabın, yiyecek ekmeğin, atacak kurşunun bulunmasında sıkıntı çekildiği, köylerinin yakıp yıkıldığı, kaderinin masa başında çizildiği, toprağının galip devletlerce büyük bir iştahla paylaşıldığı, bu milleti hesaba katmadan hesapların yapıldığı günlerdi. Yine o günler, bağımsızlığımızın sembolü olan bu bayrağın kazanılması uğruna sadece Çanakkale’de ülkemizin geleceği olan, o zamanın okumuşunun, yazmışının ve bilim ehli insanların da aralarında olduğu 250.000 insanımızın şehit olduğu günlerdi. Kısaca yokluğun, yoksulluğun, çaresizliğin kol gezdiği günlerdi. Ama bir şey vardı ve o kaybedilmemişti, diri dipdiri şekilde yüreklerde duran işte o şey; İNANMIŞLIK dı.
“Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” ve “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” temel ilkeleriyle 23 Nisan 1920 Cuma günü Ankara’da TBMM’nin kurularak genç Cumhuriyet’imizin temellerinin atıldığı bu anlamlı günü “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlamak da ülkemiz ve milletimiz için büyük bir onur ve gurur vesilesidir. Yüreklerinde sevgi, barış, dostluk, kardeşlik duyguları yeşeren yavrularımız, bu anlamlı bayramı, dünya çocuklarıyla birlikte ‘dünyanın ilk ve yegâne çocuk bayramı’ olarak kutlamanın sevinç ve mutluluğunu yaşamaktadırlar. Bizler de millet olarak tüm dünyaya sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk, kardeşlik ve barış mesajları vererek; heyecanla, coşkuyla, rengârenk görüntülerle ve dünya çocuklarıyla birlikte bu güzel bayramı en güzel duygularla kutlamaktan büyük kıvanç duymaktayız.
Her şeyin en güzeline layık olan çocuklarımızın okuyan, anlayan, araştıran, düşünen, soran, sorgulayan, çözümcül eleştirilerde bulunabilen, günceli çağdaş yaklaşımlarla değerlendiren, yenilikçi, bilimi ve teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanan, milli ve manevi değerlerine bağlı, insan haklarına saygılı, evrensel insani değerleri tam olarak algılamış, kendine güvenen bireyler olarak yetiştiklerini görebilmek sevincimizi, coşkumuzu, heyecanımızı daha da artıracaktır.
Sevgili çocuklar, Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün Dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Böyle büyük bir günün çocuklara bayram olarak hediye edilmesinin bir anlamı var elbette. Her insan çocuk olarak dünyaya gelmiştir ve dünyayı o gözle tanımıştır. Malazgirt’te Bizans’ı bozguna uğratarak Türk tarihinin akışını değiştiren Alparslan bir zamanlar çocuktu. Osmanlı Devleti’nin kurucusu büyük devlet adamı Osman Gazi’de bir zamanlar çocuktu. Çağ açıp çağ kapayan, hiçbir milletin başarılı olup ele geçiremediği Konstantin’i İstanbul yapan, Fatih Sultan Mehmet te bir zamanlar çocuktu. Bu vatanın kurucusu büyük devlet adamı Atatürk te bir zamanlar çocuktu. Şunu söylemek istiyorum; bu günün çocukları yarının büyükleri olarak, geleceğin seyrini değiştirmeye talip, şahsiyetler olmalıdırlar.
Bizler, ihtiyarlığımızdan önce gençliğimizin, hastalanmadan önce sıhhatimizin, fakirliğimizden önce zenginliğimizin, meşgul zamanlardan önce boş vaktimizin, ölümden önce hayatımızın kıymetini nasıl bilmemiz gerekiyorsa, esaretten önce de bağımsızlığımızın kıymetini bilelim. Bir ve beraber olalım. Ülkemiz için çok çalışalım ve ülkemizi muasır medeniyetlerin üstüne çıkaralım. İç savaşlarla kan kaybetmiş, zayıf, parçalanmış, küçük, bağımlı bir ülke; ülkemiz düşmanlarına, emperyalist güçlere ve silah baronlarına yarar. Birbirimizle kavga etme yerine, bir ve beraberce, ekonomisini düzeltmiş, milli savunma sanayisini kurmuş, çağı yakalamış, büyük, güçlü, kalkınmış ve müreffeh bir Türkiye oluşturmak için el ele vererek hep birlikte çalışalım.
Bu anlamlı günde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e, İstiklal Mücadelemizin tüm kahramanlarına yeniden şükranlarımızı sunarken, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize hayırlı olsun.
Emrullah Aydın
İlçe Milli Eğitim Müdürü