Bugün; Türk'ün Milli savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 109.Yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü'nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız.
Çanakkale Zaferi; dünya tarih literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin tamamen değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici ve aktif bir rol oynadığı ve de Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, bir prestijve azmin mücadelesi olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı'nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul'u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı'nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır. 200.000 den fazla askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 günü düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır.
Çanakkale boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşman kuvvetleri, bu kez topraklarımıza karadan girmeyi denemişler böylece İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait ve Anzak adı verilen askeri güçler, 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başlamışlardır. Böylesi bir günde cephanesi biten askerlerine karşı 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk -Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan "Ben size taarruz etmeyi değil; Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir." sözlerini söylemiştir.
Böylece o güne kadar tarihin yaşanmış en büyük siper savaşı başlamış ve uzun süren mücadeleler sonrasında bugün Anadolu topraklarında bağımsız olarak yaşamamızı sağlayacak olan büyük bir zafer kazanılmış ve büyük umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitmek zorunda bırakılmıştır.
Türk Ordusu'nun Çanakkale'de vermiş olduğu bu büyük mücadele; sadece dünya tarihi üzerinde oluşturduğu büyük etkiyle değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzı ve başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Nusret Mayın Gemisinin Kaptanları Yüzbaşı İsmail Hakkı ve Yüzbaşı Hafız Nazmi beyler, Havranlı Seyit Onbaşı, Ezineli Yahya Çavuş ve daha yüzlerce kahraman askeri dehalarımız kanlı mücadelenin ön plana çıkardığı şahsiyetlerdir.
Bu savaş Türk askerinin doğasında bulunan insani değerlerin savaş sahasında tezahürü cihetiyle de dünya savaş tarihinde örneği bulunmayan müstesna bir olaydır.
Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin bütün engelleri aşabileceğinin en güzel örneğidir.
Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet, şükran ve dualarla anıyoruz.
Aziz şehitlerimize and olsun ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve Türk Milleti tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir.
Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye katılan büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, aziz Türk Milletini ve vatan uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum...