Türkiye´de 1964 yılından itibaren Mart ayının son Pazartesi günü başlayan hafta “Kütüphane Haftası” (26 Mart-1 Nisan) olarak kutlanır. Başlangıcından bu yana 54. Kütüphane Haftası hepimiz için kutlu olsun. Haftanın amacı, öğrencilerde okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, kitap sevgisini artırmak, okuyucuların kitaplardan daha çok yararlanmalarını sağlamak ve halkı kütüphanelerin gelişmesi için bilinçlendirmektir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 yılı raporuna göre 1 Milli Kütüphanemiz (1.298.952 kitap), 1137 Halk Kütüphanemiz (18.828.188 kitap), 552 tane de Üniversite Kütüphanemiz (15.236.013 kitap) bulunmaktadır. Ancak bir araştırmada; Batılı bir insanın ihtiyaç listesinde kitap 18’inci sırayı alırken, Türk insanının ihtiyaç listesindeyse kitabın 224’üncü sırada yer aldığı belirtilir maalesef... (Ahmet Albayrak, “Kültür ve Medeniyetimizin Gelişmesinde Kitap”, Kitap Medeniyeti). Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü´nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye’nin kitap okuma oranında dünyada 86´ncı sırada, yani arka sıralarda yer aldığı bildirilir.

Hâlbuki kadim medeniyetimiz ilim, irfan ve kitap merkezlidir; ilk çağrısı da “Oku” emriyle başlar. İnsan için en kolay ve en etkili öğrenme yolu kitap okumaktır. Beşikten mezara kadar hayat boyu ilim öğrenmek, kadın-erkek ayrımı olmaksızın hepimiz için şarttır. İlim sahibi olanları daima el üstünde tutan medeniyet tarihimizde kitap ve kütüphanelere büyük önem verilmiştir. İlk kütüphaneler mescitlerde açılmış; evlerde ve eğitim kurumlarında yaygınlaşarak devam etmiştir. Bu yaygınlaştırma sürecini elimizden geldiğince zirveye taşımamız gerek...

Sakın kitaba, kütüphaneye, bilime, kültüre kendi ellerimizle darbe vurmayalım. 1258 yılında vahşi Moğol ordusunun ve 1990’lı yıllarda barbar Amerikan Conilerinin yerle bir ettiği Bağdat’ta, 1492 yılında vandal İspanyol ordusunun ele geçirdiği Endülüs’te katledilen milyonlarca Müslüman ve milyonlarca kitap aşkına… Bulunduğumuz her yerde, her zaman, her fırsatta kitapsızlıkla ve cehaletle sonuna kadar kararlılıkla hep birlikte mücadele edelim.

Gazi M. Kemal Atatürk’ün 22 Mart 1923’teki şu uyarısını da asla unutmayalım:  “Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören hakiki âlimler çıkabilir.”  

Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin 54. Kütüphane Haftası’nı bir kez daha kutlar; kitaba, okumaya, kütüphaneye ilgimizin bol ve bereketli olmasını dilerim.

Emrullah AYDIN

Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü