Bugün 19 Mayıs... Osmanlı devleti tarafından geniş yetkilerle donatılarak 9. Ordu Müfettişliğine tayin edilen Gazi Mustafa Kemal Paşa´nın başkent İstanbul´dan yola çıkarak 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun´a attığı ilk adım, vatanımız ve milletimiz için istiklal ve istikbale doğru atılan büyük bir adımdır.

Biz, köklü geçmişe sahip ve bağımsızlık mücadelesinin timsali asil bir milletin evladıyız. Bu tarihi bağımsızlık yolculuğunun yüzüncü yılına bir adım kala dünya bir kez daha duysun ve bilsin ki zulme asla boyun eğmeyiz, esareti hiçbir zaman kabul etmeyiz.

Geleceğimizin güvencesi gençlerimizle lider ülke Türkiye´yi inşa yolundaki azim ve kararlılığımız ilk günkü aşk ve heyecanla sürüyor. Milli ve manevi değerlerimizi içten benimseyen, vatanımızı ve milletimizi özünden seven, hak ve hukuka bütünüyle saygılı, bilgili, becerikli, çalışkan, özgüvenli gençlik yetiştirme hedefimizden hiç sapmadık, kimse de saptıramaz bizi...

80 milyonluk nüfusumuzun yarısını oluşturan 40 milyon çocuk ve gencimizin sorumluluğu bize emanettir. Bu kutsal sorumluluğu ihmal etmek, millet ve memleketimize ihanet etmektir. Bugünümüzün çocuk ve gençleri, yarınımızın büyükleri olacaktır çünkü...

Günümüz dünyasında teknolojinin gelişmesiyle birlikte insaniyet değersizleştirilse de gelecek adına milletlerin başarısı ve varoluşu, çocuk ve genç nüfusunun aktifliğine bağlıdır. Başta aile büyükleri ve toplum önderleri olmak üzere yetişkinlerin gençlere doğru örnekliği gerek; sağlıklı, tutarlı ve dengeli kişilik yapısına sahip olmalıyız hep birlikte…

Genç olmak; dinamik ve cevval olmayı, aynı zamanda mangal gibi bir yürek taşımayı gerektirir. İstiklal mücadelelerimizden tanıyor ve biliyoruz ki öyledir de zaten kahraman gençlerimiz... Alçaklara karşı mukaddesatımızı korumak için gövdelerini siper edip şehadetleriyle mazimize şan katan, hilâlimiz uğruna tertemiz alınlarından vurularak istiklal ve istikbalimizi güvence altına alan yiğit gençlerimizin destanlarını unutmadık, unutturmayacağız.

Bu asil milletin genci aklen, vicdanen ve ruhen ihanet ve köleliğe evet diyemez. İnanç, ahlak, ilim, kabiliyet, fedakârlık, şecaat ve cesaret şanındandır gençliğimizin… Doğru bilgilerin doğru davranışlara yol açması için o bilgilerin temiz duygularla bütünleşmesi gerek.Büyük hedefleri olmalıdır gençlerimizin… Engin hayat denizinden geçmeyi hedefleyen genç, geçici popüler heveslerin deresinde boğulmamalı asla...

Hepimiz görüyoruz ki, komşularımız yangın yerine dönmüştür.  Her türlü tehlikeye karşı daima uyanık olup dik duracağız, gaflet ve dalalete asla kapılmayacağız. Yeryüzünü ifsat eden odakların millî bütünlüğümüzü, sağlam aile yapısına dayanan toplum yapımızı bozmak için her yönden ve akla hayale gelmeyecek her yerden saldırdığına şahidiz hepimiz...

İçeriden terör, dışarıdan kanlı, kirli emperyalist tezgâhlar olmak üzere, varlığımızı ve bütünlüğümüzü hedef alan saldırılarla karşı karşıyayız. Kapalı kapılar arkasında planlanan ülkemize yönelik kirli oyunların farkında olarak, milli şuurumuzu daha kararlı, daha kucaklayıcı, her vatandaşımızı kuşatabilecek yüksek duygu ve inançla sürdürmeliyiz. Haklının ve mazlumun yanında, zalimin ve haksızın karşısında durabilmek için milletçe yekvücut olmak zorundayız. Varlıkta ve darlıkta, kıvançta ve tasada her an bir ve beraber olmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle bağımsız Türkiye Cumhuriyeti için yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ecdadımızı, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. 99´uncu yıldönümünde gençliğimizin şahsında asil milletimizin büyük bayramını kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.